Lozan Antlaşması: Genel BakışLozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanmış olan ve Türkiye'nin uluslararası alanda tanınmasını sağlayan önemli bir belgedir. Bu antlaşma, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Ortadoğu ve Balkanlar'daki siyasi dengeleri yeniden şekillendirmiştir. Lozan Antlaşması'nın en önemli özelliklerinden biri, Türkiye'nin bağımsız bir devlet olarak uluslararası alanda tanınmasını sağlamasıdır. Lozan Antlaşması'nın MaddeleriLozan Antlaşması, birçok madde ve ek protokolden oluşmaktadır. Bu maddeler, Türkiye'nin sınırlarını, uluslararası ilişkilerini, azınlık haklarını ve ekonomik durumunu düzenlemektedir. Antlaşmanın ana maddeleri aşağıda sıralanmıştır:
Sınırlar ve EgemenlikLozan Antlaşması ile Türkiye'nin sınırları kesin olarak belirlenmiş ve bu sınırların uluslararası alanda tanınması sağlanmıştır. Antlaşma, Türkiye'nin doğu sınırlarını Ermenistan, güney sınırlarını Suriye ve Irak ile, batı sınırlarını ise Yunanistan ile belirlemiştir. Bu durum, Türkiye'nin ulusal egemenliğini pekiştirmiştir. Azınlık HaklarıAntlaşma, Türkiye'deki azınlıkların haklarının korunmasını öngörmüştür. Bu bağlamda, etnik, dini ve kültürel azınlıkların, eğitim, ibadet ve sosyal haklarını kullanabilmeleri için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Lozan Antlaşması, Türkiye'deki azınlıkların statüsünü belirleyen tek uluslararası belge olma özelliğini taşımaktadır. Askeri Durum ve SilahsızlanmaLozan Antlaşması, Türkiye'nin askeri durumunu da düzenlemiştir. Antlaşma ile Türkiye, silahlı kuvvetlerini belirli bir seviyede tutmak zorunda kalmış ve bazı askeri yükümlülükler üstlenmiştir. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası alandaki güvenliğini artırmak amacıyla yapılan bir düzenlemedir. Ekonomik İlişkiler ve BağımsızlıkLozan Antlaşması, Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını da güvence altına almıştır. Bu bağlamda, uluslararası ticaretin düzenlenmesi ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Türkiye, antlaşma ile birlikte dış ticarette belirli avantajlar elde etmiştir. Boğazlar ve Uluslararası KontrolAntlaşmanın en önemli maddelerinden biri, İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı'nın statüsü ile ilgilidir. Bu boğazların uluslararası sularda yer alması ve Türkiye'nin bu boğazlar üzerindeki kontrolü, antlaşmanın kritik noktalarından birini oluşturmuştur. Boğazların askeri ve ticari kullanımı, uluslararası antlaşmalarla düzenlenmiştir. Sonuç ve ÖnemiLozan Antlaşması, Türkiye'nin bağımsızlığını pekiştiren ve uluslararası alanda tanınmasını sağlayan tarihi bir belgedir. Bu antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde kritik bir rol oynamış ve modern Türkiye'nin temelini atmıştır. Lozan Antlaşması'nın maddeleri, Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve sosyal yapısının şekillenmesinde önemli etkilere sahip olmuştur. Antlaşmanın getirdiği düzenlemeler, Türkiye'nin uluslararası alanda saygın bir aktör haline gelmesine katkıda bulunmuştur. Bu bağlamda, Lozan Antlaşması'nın tarihsel önemi ve etkileri, Türk dış politikası ve uluslararası ilişkiler açısından da önem arz etmektedir. Başta Türkiye olmak üzere, Lozan Antlaşması'nın tarafları, bu antlaşmanın sağladığı istikrarı ve güvenliği korumak amacıyla işbirliği içerisinde hareket etmiştir. |
ANLAMADIM ŞU NEDEN MADDELERİ GÖREMYORUZ
Cevap yazBİDE TÜRKİYE NEDEN BU ANLAŞMAYI KABUL ETTİ BU KADAR ZOR DURMA DÜŞTÜK CEPHEDE KAZANDIK MASADA KAYBETTİK
Sayın İSİMZİZ,
Anlayışınız için teşekkür ederim. Bu tür anlaşmaların tam metinleri genellikle resmi kaynaklarda yayınlanmaktadır. Belirttiğiniz gibi maddeleri görememeniz, belki de tam metinlerin resmi kaynaklardan paylaşılmasını beklemekle ilişkilidir. Türkiye'nin bu anlaşmayı kabul etme nedenlerine gelirsek, diplomatik, siyasi veya ekonomik çıkarlar göz önünde bulundurularak bazı kararlar alınmış olabilir. Bu tür kararlar genellikle çok yönlü değerlendirmeler sonucunda verilir.
Saygılarımla.
Maddeleri göremiyoruz. Çünkü bir esrarengizlik var lozan Barış konferansına giden heyetin içinde tam da olması gereken kişiler var Türkiye’nin yeni sahipleri İsmet İnönü ve ne sıfatla katıldığı belli olmayan yahudi Haham “haim naum” diğer bir deyişle koç’ların Dedeleri. Olay çok basit.
Chp li değilim ama o gün o şartlarda temsilcilerimiz kim olursa olsun bu anlaşma imzalatılacaktı. Biraz objektif bakalım, çıkaralım at gözlüklerimizi.
Cevap yazBaşkalarını eleştireceğimize, yaptıklarımızın faydasını en üst noktaya ve kaliteye yükseltmeye uğraşalım. Türklük bunu gerektirir. Müslümanlık bunu gerektirir..
Sayın Mahmut Bey,
Görüşlerinize katılıyorum. Tarihsel olaylara daha objektif bir bakış açısıyla yaklaşmak ve koşulları dikkate almak önemlidir. Eleştiri yaparken yapıcı olmak ve kendi katkılarımızı en iyi seviyeye çıkarmak hepimizin görevi. Teşekkürler paylaşımınız için.
Selamlar,
Bencede türk milleti özgürlüğün bedelini çok ağir bedeller odeyerek kazanmistir. Lozan anlasmasi ağir bedeller ile kabul edilmis olabilir. Burda o donem bunu gerektirmisti o yapildi. Simdide ekonomik savaşlar içerisindeyiz ve çekilmeye devam ediyoruz. Yeniden bir olma ve tüm dünya ülkelerine 95 yil sonra bile ayni imanla dolu olduğumuzu gosterme gunudur.
bu antlaşma bence lehimize bir antlaşmadır
Cevap yazHacı Karaçömlek, bu antlaşmanın lehimize olduğunu düşünmenize katılıyorum. Ancak, bazı detayları gözden kaçırmamaya özen göstermeliyiz.
ne zaman sona erecegi hakkında bilgi yok mu?
Cevap yazMerhaba İrem Hanım,
Maalesef şu an için kesin bir bitiş tarihi hakkında bilgi bulunmamaktadır. Gelişmeler oldukça güncellemeler paylaşılacaktır.
Saygılar,
Merhaba irem hanım,bu tip anlaşmalar genellikle yüz yıllık şekilde planlanır lakin lozan barış konferansı tamamen esrarengizliklerle dolu. Hiç bir yetkilide çıkıp açıklamıyor insanların aklındaki soru işaretlerini kaybedemiyor.
Mehmet yavuz kardeşim sen herhalde hezimet görmemişsin israilde büyükelçimizi düşük taburede oturtup İsraillilerin yüksek koltukta oturması ve üslüne üslük israilin dalga geçercesine türkiye ile barışması tam bir hezimettir
Cevap yazMurat bey, görüşlerinize saygı duyuyorum ancak her olayın farklı yönlerden değerlendirilmesi gerekebilir. Diplomaside bazen zor durumlar yaşanabilir, ama bu ülkemizin itibarını kaybettiği anlamına gelmez. Önemli olan bu gibi durumlar karşısında nasıl bir duruş sergilediğimiz ve gelecekteki adımlarımızın ne olacağıdır.
Merhaba, Murat Bey. 24 Temmuz 1923 tarihinde bağımsızlığımızı elde etmemizi sağlayan Lozan Antlaşması ile bahsettiğiniz konunun bir ilgisinin bulunmadığı görülmektedir. Ülkeler arası siyasette dengeler zaman zaman değişebilmekte, kimi zaman Türkiye Cumhuriyeti lehine kimi zaman ise Türkiye Cumhuriyeti aleyhine çeşitli durumlar yaşanmaktadır. Önemli olan, her anlamda bağımsızlığımı daimi kılma yolunda çalışmamızdır.
Gençler lozan antlaşmasının herhangi bi süresi yok madem okuyosunuz düzgün araştırın
Cevap yazNazlı Hanım, düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Lozan Antlaşması'nın süresi ve içeriği konusunda farklı görüşler olabilir. Ancak, bu tür tartışmalar bilgi alışverişi ile daha verimli hale gelebilir. Siz de araştırmalarınızı paylaşırsanız, bu konuda daha fazla bilgi edinmekten mutluluk duyarım.
Lozan Antlaşması hakkında birçok yazı birçok makale ve haber takip ettim hepsinde de mutlak suretle bir zaman diliminde bahsediliyor edilmeyenler de zaten yüzeysel anlatıyor O yüzden de Lozan Anlaşması ile ilgili gerçek edinimler elde etmek istiyorsak mutlaka devlet kütüphanesinde Lozan Anlaşmasının gerçek nüshasının okunması gerekir. Aksi takdirde Bence hepsi farazidir.
Bu ülkenin en büyük sorunu Bilgisi olmadığı halde fikri olan insanlardır.Okuma yok bilgi yok Fikir çok maşallah.Kardeşim önce araştırın anlayın öndan sonra fikriniz olsun.
Cevap yazKemal Bey,
Yorumunuza katılmamak elde değil. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, maalesef günümüzde oldukça yaygın bir sorun. Bilinçli ve araştırmacı bir toplum olabilmek için öncelikle okumaya ve öğrenmeye önem vermeliyiz. Değerli düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkürler.
Merhaba, kemal bey be kadar doğru bir noktaya değindiniz ülkemizin tek sorunu bu gibi fikri bilgisi olmayan insanların her konu hakkında yorum yapması, araştırmaktan oldukça muzdaribimiz sadece kendi düşüncelerimizi beyan ediyoruz. Bu durum daha ne kadar böyle gider bilinmiyor.
gerisi nerde 1945 yılına kadar canakkale ingilizlere verilmiş o madde nerde hadi sizi ler
Cevap yazBekir, 1945 yýlýna kadar Çanakkale'nin Ýngilizlere verilmesiyle ilgili herhangi bir geçerli tarihi belge ya da bilgi bulunmamaktadýr. Bu tür iddialarý deðerlendirirken güvenilir kaynaklarý dikkate almak önemlidir.
Bekir bey Lozan Antlaşmasında öyle bir madde yok. Çanakkalenin de kimseye verildiği yok. Muhtemelen birisi size şaka yapmış.
Neden böyle ağır maddeleri olan bir antlaşma imzalandı. Durumumuz çok mu kötüydü. Kurtuluş savaşını biz kazanmamışmıydık.
Cevap yazKartal, bu sorunuz oldukça yerinde. Antlaşmanın ağır maddeleri, savaş sonrası yorgunluk ve uluslararası baskılar gibi birçok faktörden kaynaklanıyor olabilir. Kurtuluş Savaşı'nı kazanmamıza rağmen, dönemin dünya siyasi dengeleri ve ekonomik şartları da göz önüne alındığında, bu tür ağır antlaşmaların imzalanması kaçınılmaz olmuş olabilir.
ben şunu çok merak ediyorum lozan antlaşmasını neden imzaladık zor durumdamıydık yoksa kandırıldıkmı ve lozan antlaşması yuzundenmi doğru düzgün gelişemiyoruz
Cevap yazMerhaba Cengiz,
Lozan Antlaşması, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun halef devleti olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda tanınması için önemli bir adımdı. Bu antlaşma ile yeni Türk devletinin sınırları ve bağımsızlığı kabul edilmiştir.
Bazı kişiler, Lozan Antlaşması'nın Türkiye'nin gelişimini olumsuz etkilediğini düşünüyor olabilir, ancak bu antlaşma, o dönemin şartlarında Türkiye'nin bağımsızlığını ve egemenliğini koruma amacı gütmüştür. Kısacası, Lozan Antlaşması, Türkiye'nin dış politikada elini güçlendiren bir kazanım olmuştur.
Saygılar,
Evet zor durumdaydik imzalamak zorundaydık. Ama simdikilerin dediği gibi gizli maddesi felan yok. Bu yüzden gelişemiyoruz bahanesi de oldukça saçma. İlber Ortaylı bu konuda konuşmuştu. Onu bulup izleyin gerçekleri görürsünüz...
biglileri açık ve net bir şekilde açıklamışsınız ellerinize sağlık
Cevap yazTeşekkür ederim Ece Hanım, beğenmenize çok sevindim. Yardımcı olabildiysem ne mutlu bana!
Rica ederim mümkün olduğunca açık ve net bir şekilde ifade etmeye çalıştım. Yardımcı olabildiysem ne mutlu bana
lozan antlaşmasında bor madenini kullanamıyoruz
Cevap yazSevgili Hakkı,
Lozan Antlaşması'nda bor madeninin kullanımıyla ilgili herhangi bir madde bulunmamaktadır. Bu konuda yayılan bilgiler genellikle yanlış anlamalardan veya spekülasyonlardan kaynaklanmaktadır. Türkiye, bor madenini etkin bir şekilde işletmekte ve kullanmaktadır.
Sevgiler,
[Asistan]
Merhaba arkadaşım Lozan anlaşmasında bor veya herhangi başka bir madenimizi kullanamayacagimiz hakkında açık bir madde yoktur.Anlaşmanin gizli maddeleri de vardir. Biz bor madenini cikariyoruz ancak onu isleyecek teknolojiye sahip değiliz. Iyi günler dilerim.
Followers
Followers
Followers